Şakir EROL


Hesap Vakti Yaklaşıyor: Yalan Saltanatı Çöküyor, Hakikat Sahneye Çıkıyor

Bu ülke çok şey gördü; sabretti, bekledi, sustu. Ne yazık ki suskunluk dönemi, sahtekârların en rahat ettiği dönem oldu.


Hesap Vakti Yaklaşıyor: Yalan Saltanatı Çöküyor, Hakikat Sahneye Çıkıyor

Bu ülke çok şey gördü; sabretti, bekledi, sustu.
Ne yazık ki suskunluk dönemi, sahtekârların en rahat ettiği dönem oldu.
Dün üç-beş olan düzenbazlık bugün neredeyse sektör oldu.
Yalanın, hilenin, münafıklığın, üçkâğıdın kol gezdiği bir dönemin içinden geçtik.
Ama unutulmasın:
Hiçbir karanlık sonsuz değildir.

Bugün millet uyandı.
Hak ile batıl arasındaki perde yırtıldı.
Kim dürüst, kim sahtekâr; kim haklı, kim düzenbaz artık herkes biliyor.
Bu millet artık kandırılacak bir millet değil.
Kimin ne yaptığını, hangi niyetle yaptığını, hangi oyunu kurduğunu görüyor.

Biz dürüst olanlar önce Allah’a güveniriz.
Sonra devlete, yargıya, hukuka güveniriz.
Bu güvenle söylüyorum:
Adalet gecikebilir ama asla kaçmaz.
Siz kaçtığınızı sanırken, aslında adalet sizin izinizden yürüyor.

Kanun tanımayanlara, devlet otoritesini hiçe sayanlara, insanların emeğini sömürenlere, yalanla düzen kuranlara sesleniyorum:

Bu ülkede devlet var.
Bu ülkede adalet var.
Bu ülkede yargı var.

Buna uyacaksınız.
Uymazsanız da bugün nasıl duvara tosladıysanız, yarın daha sert toslayacaksınız.
Bu milletin sabrı, sizin kurduğunuz çarpık düzeni taşımayacak kadar doldu.

Yalanla, hileyle, oyunlarla yol alanlar…
Sizin devriniz bitti.
Maskeleriniz düştü.
Rol yaptığınız o çürük sahne yıkıldı.

Bugün hâlâ çırpınıyorsanız, sebebi çok açık:
Kaybettiğinizi fark ettiniz.

İnsanları kandırarak, mağdur ederek, yalana sarılarak ayakta kalabileceğinizi sandınız.
Ama o oyun artık sökmüyor.
Çünkü bu toplum artık gözünü açtı.

Bir şeyi artık saklamanın anlamı yok:

KAYBETTİNİZ.
Hem de çoktan.

Dün kurduğunuz düzen çöktü.
Bugün kurmaya çalıştığınız yalanlar tutmuyor.
Yarın ise hesapla yüzleşmek zorundasınız.

Siz bugün gerçeği kabullenmeyip “direniyormuş” gibi yapıyorsunuz.
Ama bilin ki:
Bu çırpınışınız sadece sonunuzu geciktiriyor.
Sonucu asla değiştirmiyor.

Çünkü:

Doğrunun önünde yanlış ayakta kalamaz.
Hakikatin karşısında hile yaşayamaz.
Devletin karşısında düzenbazlık tutunamaz.
Adaletin karşısında kimse dimdik duramaz.

Bugün yakalandığınız yer, yarın diz çökerek hesap vereceğiniz yer olacak.
Doğruya boyun eğmeyenler, bir gün bir şekilde boyun eğmek zorunda kalacak.
Bu dünyanın adaleti şaşsa da Allah’ın adaleti şaşmaz.

Bir gerçeği daha yazmak zorundayım:

Haklı olan dik durur.
Eğilmesi gereken eğilir.
Gücü olanın değil; haklı olanın sözü geçer.

Dolandırıcılar, yalancılar, üçkâğıt düzeni kuranlar…
Bugün sahip olduklarınızı kaybedeceksiniz.
Çünkü hak, batılın üstüne yürüdü mü;
Bâtılın kaçacak deliği kalmaz.

Bu millet artık size teslim olmayacak.
Bu toplum artık susmayacak.
Bu ülke artık sizin sahte düzeninizin sırtına binmeyecek.

Son kez söylüyorum:

Doğru olan kazanacak.
Dürüst olan kazanacak.
Allah’a, devlete ve adalete güvenen kazanacak.
Kaybeden siz olacaksınız — çünkü çoktan kaybettiniz.

Çünkü artık uykunuz kaçtı, ama uykumuz geliyor.

Bu devlet ve bu millet , Zorbacılara, çetelere ve tehditlere baş eğmez, sadece sabır eder.ama sonuçları hüsran olur,herseyi artık herkes görüyor, son söz oturun oturduğunuz yerde, zorla, hile ile yalanlarınız ile  başaramayacaksiniz. Sizi uyaniklar, gecmis olsun.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.