Gerçek Büyüklük Tevazuda Gizlidir
Kibir…
İnsanın iç dünyasını yavaşça kemiren, fark edilmeden gönle yerleşen sinsi bir duygudur. Kimi zaman bilgiyle, kimi zaman makamla, kimi zaman da servetle beslenir. Fakat her durumda, insanı hakikatten ve insanlıktan uzaklaştırır. Kibirli insan, kendini yüceltmeye çalışırken aslında kendi yalnızlığını derinleştirir. Çünkü kibir; ne aklı, ne kalbi, ne de vicdanı büyütür. Tam tersine, küçültür, daraltır, köreltir.
Kendini Üstün Görmek, Hakikatten Uzaklaşmaktır
Kibirli kişi, “Ben” demenin büyüsüne kapılır. Oysa insanın özünde, “biz” vardır. Birlikte var olmak, birlikte yaşamak, birbirini anlamak… İnsan olmanın en güzel tarafı, bir başkasının varlığını değerli görebilmektir. Kibirli kişi, bunu kaybeder. Çünkü gözünü kendi parıltısına dikmiştir. Ama bilmez ki, parlayan her şey ışık değildir; kimi zaman ateştir, yakar.
Kibir, bir yanılsamadır. İnsan, kendini başkalarından üstün gördükçe, aslında kendi eksikliğini büyütür. Hâlbuki gerçek olgunluk, başkalarını küçümsememek, herkesin içinde bir değer görebilmektir.
Tevazu: Sessiz Bir Asalet
Tevazu, insanın kendini değersiz görmesi değil; haddini bilmesidir.
Kendini başkalarının üzerinde konumlandırmak yerine, herkesle aynı toprakta olduğunu fark etmektir.
Toprak… ne kadar mütevazıysa, o kadar bereketlidir.
Tevazu da böyledir: Alçakgönüllü insanın gönlünden iyilik, saygı ve huzur filizlenir.
Bir tebessüm, bir selam, bir gönül alma… Bunlar tevazunun en sade ama en kıymetli ifadeleridir. Tevazu sahibi insan; bilginin, gücün ve başarının şımarıklığına kapılmadan yürüyen kişidir. Çünkü bilir ki her şey geçicidir. Kalıcı olan, güzel bir iz bırakmaktır.
Toplumsal Huzurun Anahtarı
Kibirli bireylerin çoğaldığı toplumlarda, güven zedelenir, saygı kaybolur. Herkes kendi doğrusu etrafında duvar örer. Oysa tevazu, bu duvarları yıkar; köprüler kurar. Toplumun dayanışması, insanların birbirine sevgiyle yaklaşması, tevazu sayesinde mümkün olur.
Bir anne, çocuğuna sevgiyle eğiliyorsa…
Bir öğretmen, öğrencisine sabırla öğretiyorsa…
Bir yönetici, makamını halka hizmet için kullanıyorsa…
İşte orada tevazu vardır, orada büyüklük vardır.
Gerçek büyüklük, yüksek sesle konuşmakta değil; doğruyu sessizce yaşamakta gizlidir.
Kibir, insanı yalnızlaştırır; tevazu, insanı çoğaltır.
Kibir, gözleri kör eder; tevazu, kalpleri görür hâle getirir.
Unutulmamalıdır:
Kendini büyük gören küçülür, gönlünü alçaltan yücelir.
Gerçek büyüklük, başkalarını ezmeden, başkalarının gölgesinde bile ışığını koruyabilmektir.

