Baykan’da Dolandırıcılık ve İnşaat İddiaları: Adalet, Tedbir ve Takip Kararlılığı
Üç yıl önce Baykan’da, devlet kurumlarının isimleri kullanılarak “gümrükte araç getirme” vaadiyle mağdur edildim. Bu olay yalnız bana değil, Baykan’da ve Baykan dışında başka ailelere ve kişilere de aynı şekilde zarar verdi. Bugün artık biliyoruz ki ortada basit bir mağduriyet değil, organize bir suç düzeni vardır.
---Savcılığa İlk Dilekçem ve Ek Tedbir Talebim
Yaşadığım mağduriyet sonrası Baykan Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurumu yaptım. Kusuru bulunan, faydalanan ve haksız kazanç elde eden herkes hakkında şikâyetçi oldum; malvarlıklarının dondurulmasını talep ettim.
Gelinen noktada bununla da yetinmeyeceğim. Devam eden soruşturma dosyasına ek bir dilekçe sunacağım. Bu dilekçede özellikle vurgulayacağım:
--- Tedbir, suç duyurusu dosyamda adı geçen şahısların malvarlıklarına uygulanmalıdır.
Bu kişilerin malvarlıkları tek–tek (tekbiren) ivedilikle dondurulmalı; satış, devir ya da işlem yapılmasının önüne geçilmelidir. Aksi halde telafisi mümkün olmayan mağduriyetler doğacaktır.
---İnönü Mahallesi’ndeki Parsel ve Belediye Süreci
Bugün özellikle gündemde olan alan Baykan İnönü Mahallesi 109 ada, 1 parseldir. Bu parselde dosyada adı geçen pay sahibi şahıslar bulunmaktadır. Yüksek katlı bina inşaatı girişiminde bulunmaları halinde yalnız ben değil; diğer pay sahipleri, inşaatı üstlenecek yükleniciler ve bu inşaattan ev alacak vatandaşlar da mağdur edilecektir.
Çünkü hukuki süreci tamamlanmamış, hakkında suç duyurusu bulunan şahısların payı olan bir parsel üzerinde yapılacak inşaat, ileride satın alan masum vatandaşları bile zor durumda bırakacaktır. İnsanların birikimleri, umutları ve yuva hayalleri suistimal edilebilecektir.
Bu nedenle yalnız savcılığa değil, Baykan Belediye Başkanlığı’na da resmi dilekçe sunacağım. Belediyeye çağrım nettir:
Dosyada adı geçen şahıslarla ilgili yargı süreci bitmeden,
İnönü Mahallesi 109 ada, 1 parsel için hiçbir inşaat ruhsatı verilmemelidir.
---Pay Sahipliği ve Ortak Sorumluluk
Pay sahipliği yalnızca kâr ortaklığı değil, aynı zamanda sorumluluk ortaklığıdır. Dosyada adı geçen şahısların pay sahipliği onları doğrudan sorumlu kılmaktadır.
Kimse “ben sadece ortaktım, haberim yoktu” diyemez. Bu süreçten faydalanan herkes, aynı zamanda doğacak mağduriyetin de ortağıdır.
---Tehditlere Karşı Duruşum
Bu süreç boyunca, hakkımı aradıkça, ben ve ailem tehditlere maruz kaldık. Buradan açıkça ilan ediyorum:
--- Artık tehditlere boyun eğmeyeceğiz.
Bana, aileme veya çevreme yönelik tehdit oluşturan herkes derhal ilgili mercilere bildirilecektir.
Bizim davamız nettir: Sadece hakkımızı arıyoruz, mağduriyetimizin giderilmesini istiyoruz. Yoksa kimsenin işi, ticareti ya da özel yaşamı bizi ilgilendirmez. Ancak yeni mağduriyetlerin doğmaması bizi bu sürecin takipçisi yapmaktadır.
---İnşaat Başlasa Bile Takip Kararlılığım
Her şeye rağmen, inşaat başlasa dahi bu yapıların her an uygunsuzluk açısından takipçisi olacağım. Özellikle İnönü Mahallesi 109 ada, 1 parsel üzerindeki tüm girişimleri yakından izleyeceğim; gördüğüm her aykırılığı ilgili makamlara bildireceğim.
Biz burada kimsenin hayatına karışmıyoruz. Ama yeni mağduriyetlerin oluşmaması için bu süreci takip etmek zorundayız.
---Son Söz
Ben, Şakir Erol olarak yaşadığım mağduriyeti gizlemiyor; aksine kamuoyuna açıkça dile getiriyorum. Çünkü bu mesele yalnızca benim değil; aynı yöntemle mağdur edilen tüm ailelerin meselesidir.
Bugün talebim nettir:
Yargı sonuçlanana kadar, suç duyurusu dosyamda adı geçen şahısların malvarlıkları tek–tek dondurulmalı; belediye de İnönü Mahallesi 109 ada 1 parsel için ruhsat vermemelidir.
Unutulmasın:
Pay sahipliği menfaate ortaklıktır, ama aynı zamanda sorumluluğa da ortaklıktır.
Tehditlerle bu dava susturulamaz.
İnşaat başlasa bile takip ve bildirim kararlılığımız sürecektir.
Ve en önemlisi, bu inşaattan ev alacak vatandaşlar da mağdur edilecektir. Onların umutları ve alın terleri yeni bir dolandırıcılığın parçası olamaz.
Adalet yalnız mahkemede değil, kamu vicdanında da tecelli edecektir. Ve biz bu davanın sonuna kadar takipçisi olacağız.
