9532,69%-1,58
39,33% 0,42
45,70% 1,49
4288,24% 1,54
6870,40% 1,67
Asırlardır İslam dünyasında önemli bir yere sahip olan ve hac ibadetini tamamlayanlara verilen hac şehadetnameleri (hac sertifikaları), dijitalleşmenin yaygınlaşmasıyla birlikte unutulmaya yüz tutmuş gelenekler arasında yer almaya başlamıştı. Ancak bu köklü gelenek, Semerşah Grup tarafından yeniden canlandırılıyor.
İlk örnekleri 11. yüzyıla dayanan hac şehadetnameleri, 20. yüzyılın sonlarına kadar matbu olarak uygulanmaktaydı. Günümüzde dijital sistemlerin yaygınlaşmasıyla birlikte bu uygulama büyük oranda terk edilse de, Semerşah Grup, hacıların bu anlamlı yolculuklarını manevi bir hatıra ile taçlandırmak amacıyla 2025 yılı itibarıyla yeniden özel basım hac sertifikası dağıtacak.
Hacıların hem kişisel bir hatıra edinmesi hem de hac ibadetini tamamladıklarına dair sembolik bir belgeye sahip olması amacıyla hayata geçirilen bu uygulama, aynı zamanda sosyal sorumluluk anlayışının bir parçası olarak değerlendiriliyor.
Proje kapsamında sadece yeni hac sertifikaları değil, aynı zamanda tarihte kullanılmış olan 14. ila 20. yüzyıl arasına tarihlenen çeşitli hac sertifikalarının özel baskı kopyaları da Mekke-i Mükerreme’deki Semerşah otellerinde sergileniyor.
Sergide dikkat çeken belgelerden biri de, orijinali Türk ve İslam Eserleri Müzesi'nde korunan ve Eyyübîler dönemine ait 1206 tarihli hac şehadetnamesi. Bu belge, Türkçe açıklamalarıyla birlikte özel baskı formatında ziyaretçilerin ilgisine sunuluyor.
Bu yıl hac ibadetini gerçekleştirecek hacı adayları için özel olarak tasarlanan “Semerşah Grup 2025 Hac Sertifikası”, Arafat vakfesi ve ziyaret tavafı sonrası takdim edilecek. Böylece her hacı, bu önemli ibadetin manevi hatırasını somut bir belgeyle taşıma imkânına kavuşmuş olacak.
Semerşah Grup Hac ve Umre Değerler Eğitimi Müdürü Ali Alış, hac sertifikalarının tarihsel süreci ve anlamı hakkında bilgi verdi. Sertifikaların, özellikle Emevîler, Abbâsîler, Eyyûbîler ve Osmanlılar döneminde yazılı bir şahitlik ve vekalet belgesi olarak kullanıldığını hatırlatan Alış, şu değerlendirmede bulundu:
“Geçmişte vekâleten yapılan hac ibadetlerinde yazılı belgeler önemli bir şahitlik aracıydı. Osmanlı döneminde bu belgeler kadı huzurunda düzenlenerek resmi sicil kayıtlarına geçerdi. Biz de Semerşah ailesi olarak, bu köklü geleneği yeniden canlandırmak ve hac ibadetini gerçekleştirenlerin elinde kalıcı, anlamlı bir hatıra bırakmak istedik.”