Türkiye, sosyal güvenlik sisteminde köklü bir dönüşümün eşiğinde. 2026 Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’nda yer alan yeni düzenlemelere göre, çalışma hayatında kalma süresini teşvik eden, emeklilik sistemini yeniden şekillendiren “Yeni Aylık Bağlama Sistemi” hayata geçirilecek.
Amaç: hem emeklilik sistemini sürdürülebilir kılmak, hem de her meslek grubunu sosyal güvenlik çatısı altına almak.

Sosyal Güvenlikte Yeni Dönem: “Kapsayıcı Model”

Yeni modelle birlikte;

Apartman görevlileri, ev hizmetlileri, bakıcılar ve gündelik çalışanlar gibi “kolay işverenlik” kapsamına giren mesleklerde sisteme erişim kolaylaştırılacak.

Düşük gelirli esnaf, sanatkâr, çiftçi ve mevsimlik işçiler için özel sigorta modelleri oluşturulacak.

Kayıt dışı çalışan bireylerin sisteme kazandırılması amacıyla teşvik edici prim indirimi ve sigorta desteği sağlanacak.

2024 yılında sosyal sigorta kapsamındaki nüfusun %89,7’ye ulaşması, bu yönde atılan adımların etkili olduğunu gösterdi. Ancak hükümet, bu oranı %100’e yaklaştırmayı hedefliyor.

Aylık Bağlama Sistemi Yeniden Yapılanıyor

Yeni sistemin en dikkat çekici yönü, “çalışma süresi arttıkça maaşın da artması” ilkesine dayanacak olması.
Yani, vatandaşlar ne kadar uzun süre sistemde kalırsa, bağlanacak aylıkları o kadar yüksek olacak.

Bu kapsamda;

Hakkaniyet ve aktüeryal denge esas alınarak prim/maaş oranı yeniden hesaplanacak.

Emeklilik yaşı ve prim gün sayısı denklemi, çalışma süresine göre teşvikli hale getirilecek.

SGK’ye borcu bulunan sigortalılara, dijital platformlar üzerinden ödeme kolaylığı ve bilgilendirme sağlanacak.

Uzmanlara göre bu model, Avrupa’daki “aktif yaşlanma” politikalarıyla benzerlik taşıyor. Özellikle Almanya ve Hollanda’da uygulanan modellerde, çalışma süresini uzatan vatandaşlara emeklilikte ek avantajlar sağlanıyor.

Denetimler Artacak, Kayıt Dışı İstihdam Azalacak

Yeni dönemde SGK Denetim Başkanlığı, risk analizine dayalı taramalarla kayıt dışı istihdamı yakından izleyecek.

Prime esas kazancı bir önceki aya göre %20 düşen çalışanlara, otomatik SMS uyarı sistemi devreye girecek.

Sektörel denetimlerde, özellikle inşaat, tarım ve hizmet sektörü öncelikli izleme alanına alınacak.

Yapay zekâ destekli veri analiz sistemleriyle, prim kaybı ve sigorta kaçakları anında tespit edilecek.

Dünya Ne Yapıyor, Türkiye Ne Hedefliyor?

Avrupa’da son yıllarda birçok ülke benzer bir geçiş yaşadı.

İsveç, esnek emeklilik sisteminde çalışma süresini uzatanlara “bonus” sistemi getirirken,

Almanya ve Fransa, erken emekliliği caydırmak için aylık bağlama oranlarını düşürdü.

Türkiye de bu adımla, hem uluslararası standartlarla uyumlu bir model kurmayı, hem de genç nesillerin emeklilik güvencesini güçlendirmeyi amaçlıyor.

 Ekonomik ve Sosyal Etki

Ekonomi çevrelerine göre bu düzenleme,

SGK’nın mali yapısını uzun vadede güçlendirecek,

Emeklilik fonlarının daha dengeli dağılmasını sağlayacak,

Çalışanlara gelecek güvencesi sunacak.

Özellikle düşük gelirli kesimler için tasarlanacak mikro prim modelleri, “sosyal devlet” ilkesinin güçlenmesi anlamına geliyor.

 Halk Ne Diyor?

Emekliliğe yaklaşan vatandaşlar, “daha fazla prim, daha fazla güvence” formülünü olumlu karşılarken; genç çalışanlar, sistemin “daha adil hale gelmesi” gerektiğini vurguluyor.
SGK kaynakları ise yeni sistemin 2026’da kademeli biçimde yürürlüğe girmesinin planlandığını ifade ediyor.

“Çalış, Kazan, Güvence Altında Kal” Dönemi Başlıyor

Yeni aylık bağlama sistemiyle birlikte Türkiye, daha kapsayıcı, dijital, sürdürülebilir bir sosyal güvenlik vizyonuna geçiyor.
Artık hedef sadece maaş bağlamak değil; her vatandaşı sistemin bir parçası yapmak.