Siirt’in Sesi Bursa’da Yankılanıyor: Mesut Özturan’dan Yıldırım İlçesinde Siirt Ezgisi

Yöresel Ezgilerle Harmanlanan Unutulmaz Performans

Bursa’nın Yıldırım ilçesinde yaşayan hemşehrilerimizin gönlünde taht kuran yerel sanatçı Mesut Özturan, Siirt’e duyduğu özlemi ve bağlılığı müzikle dile getirmeye devam ediyor. Son sahne performansında, Siirt yöresine ait ezgileri seslendirerek izleyicilere duygusal anlar yaşattı. Dinleyenleri adeta memleket topraklarına götüren bu performans, aynı zamanda Siirt kültürünün Bursa’da nasıl yaşatıldığını da gözler önüne serdi.

Sanat Geleneği Aileden: Hacı Ğeruko’nun İzinde

Mesut Özturan, yalnızca bir sanatçı değil; aynı zamanda köklü bir müzisyen geleneğinin temsilcisi. Merhum babası Hacı Ğeruko, Siirt’in müzikal tarihinde özel bir yere sahipti. Tarak, kibrit kutusu ve benzeri gündelik eşyaları ustalıkla enstrümana dönüştürerek ritim üretir, hem çalar hem de söylerdi. Hacı Ğeruko'nun bu sıra dışı yeteneği, oğullarına da ilham kaynağı oldu.

Mahfuz Özturan'ın Ağabeyi: Ailenin Müzik Geleneği Devam Ediyor

Mesut Özturan, aynı zamanda yine müzikle ilgilenen Mahfuz Özturan’ın ağabeyidir. Özturan ailesi, Siirt’te ve Türkiye’nin çeşitli şehirlerinde yöresel müzikle anılmakta, sahne performanslarıyla halk müziğini yaşatmaktadır. Aile üyeleri, her biri farklı şekillerde Siirt kültürünün taşıyıcısı olmayı sürdürüyor.

Tarakla Ritim, Kibritle Ezgi: Siirt’in Müzikal Yaratıcılığı

Hacı Ğeruko’nun ve ardından gelen Özturan ailesinin müzik anlayışında en dikkat çeken nokta, gündelik eşyaların müzikal enstrümana dönüşmesidir. Tarakla yapılan ritim, kibrit kutularının vurmalı çalgı gibi kullanılması gibi yaratıcı teknikler, Siirt müziğini hem geleneksel hem özgün kılıyor. Bu yöntemler, Siirt’in sadece bir ses değil, aynı zamanda bir ruha sahip olduğunu gösteriyor.

Siirt’in Kültürü Bursa’da Yaşatılıyor

Bursa Yıldırım’daki bu özel etkinlik, Siirt kültürünün memleket dışında da yaşatıldığının ve ilgi gördüğünün en güzel örneği oldu. Mesut Özturan’ın sesiyle hayat bulan ezgiler, Siirtli hemşehrilerimizin hafızasına kazınırken, genç kuşaklara da bu kültürel mirasın aktarılmasını sağlıyor.