9203,37%1,11
39,71% 0,11
45,62% -0,20
4287,56% -0,21
6935,52% 0,00
Doğu Anadolu’nun iki komşu ili Siirt ve Bitlis, ortak bir lezzet etrafında buluşuyor: Büryan kebabı. Aynı isimle anılsalar da bu iki şehirde büryan, hem pişirme tekniği hem de sunum şekli açısından dikkat çeken farklılıklara sahip.
Geleneksel yöntemlerle hazırlanan bu yemek, coğrafi işaret tescilleriyle de yöresel kimliklerin önemli bir parçası haline gelmiş durumda.
Siirt’te büryan kebabı, sabaha karşı meşe odunuyla yakılan toprak tandırlarda, özel olarak seçilen kuzu etinin kendi buharında pişirilmesiyle hazırlanıyor. Kuyunun iç kısmına sarkıtılan etler, 2,5 ila 3 saat arasında, mühürlenmiş tandırda pişiyor. Et, iç yağıyla birlikte yumuşaklığını koruyor; dışı ise hafif kızarmış, çıtır bir yapı alıyor.
* Servis şekli: Lavaş ekmek üzerinde, sade olarak sunuluyor.
* Tüketim zamanı: Genellikle sabah kahvaltısı.
* Tescil: Coğrafi işaretle koruma altında (Türk Patent ve Marka Kurumu).
Bitlis'te büryan, genellikle kemikli koyun etinin haşlanarak pişirildiği bir yöntemle hazırlanıyor. Ardından etler, kısa süreliğine fırına verilerek üzeri kızartılıyor. Bu yöntem, hem haşlama hem de kızartma lezzetini bir arada sunuyor. Bitlis büryanı daha çok öğle ve akşam yemeklerinde tercih ediliyor.
* Servis şekli: Pilav eşliğinde veya sade olarak sunulabiliyor.
*Tüketim zamanı: Öğle/akşam öğünlerinde yaygın.
* Tescil: Bitlis Ticaret ve Sanayi Odası’nın girişimiyle coğrafi işaret almış durumda.
Her iki şehirde de büryan, bir lezzetten öte bir kültürün temsilcisi. Siirt’te büryan, özellikle sabah saatlerinde tüketilen bir geleneksel kahvaltı yemeği olarak öne çıkarken; Bitlis’te daha çok ana öğünlerde tercih ediliyor.
Gastronomi uzmanı Prof. Dr. Zeki Aslan farkı şöyle özetliyor:
“Siirt büryanı, pişirme tekniğiyle Anadolu’nun en otantik et yemeklerinden biridir. Bitlis büryanı ise damak tadına göre farklı varyasyonlar sunar. Her ikisi de bölgenin kültürel zenginliğini sofraya yansıtır.”
Siirt ve Bitlis’in büryanı, aynı ismi taşısa da yöresel farklılıklarıyla ayrı ayrı değer taşıyor.
Gelenekten gelen bu lezzet rekabet değil, bölgesel çeşitliliğin ve kültürel mirasın bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.