Türkiye’nin pek çok bölgesinde olduğu gibi Güneydoğu Anadolu’da da etkisini artıran sıcaklıklar ve kuraklık, orman yangınları riskini ciddi boyutlara taşıdı. Bu kapsamda Siirt Barosu, toplumda farkındalık oluşturmak amacıyla dikkat çeken bir açıklama yayımladı.

Siirt Baro Başkanı Av. Muhammed Alptekin, yaptığı değerlendirmede orman yangınlarının yalnızca çevresel bir felaket değil, aynı zamanda hukuki ve insani bir sorun olduğuna dikkat çekti.

Av. Alptekin şu ifadelere yer verdi:
“Ormanlarımız sadece ağaçlardan ibaret değil; su kaynaklarımızı, soluduğumuz havayı, biyolojik çeşitliliği ve yaşam kalitemizi doğrudan etkileyen unsurlardır. Her yıl artan yangınlar, doğal alanlarımızı geri döndürülemez şekilde yok ediyor. Bu yalnızca bir çevre sorunu değil, aynı zamanda yaşam hakkı ihlalidir. Bu nedenle tüm kurumların, yetkililerin ve bireylerin sorumluluk alması gerekir. Siirt Barosu olarak bizler, doğayı korumanın anayasal bir görev olduğunun altını çiziyor, ekosistemin korunması için tüm kamuoyunu daha duyarlı olmaya çağırıyoruz.”

Son 10 Yılda 2 Milyon Hektar Orman Alanı Yandı

1937’den bu yana Türkiye genelinde meydana gelen 126 binden fazla yangında yaklaşık 2 milyon hektarlık ormanlık alan yok oldu. 2015–2024 yılları arasında ise 27 binin üzerinde yangın meydana gelirken, bu yangınlar yaklaşık 257 bin hektarlık bir alanı küle çevirdi.

Sorumluluk Ortak: Doğa, İnsan Sağlığı ve Gelecek Tehlikede

Siirt Barosu’nun açıklamasında, sadece ağaçların değil; temiz hava, sağlıklı yaşam, canlı türleri ve doğal denge gibi unsurların da bu felaketlerden etkilendiği vurgulandı. Açıklamada, iklim kriziyle birlikte ihmalkâr yaklaşımların da yangınların yayılmasında önemli rol oynadığı belirtildi.

Siirt Barosu, doğanın korunması için bilimsel verilerle desteklenen, kamu yararını önceleyen politikaların hayata geçirilmesi gerektiğini ifade ederek yetkililere çağrıda bulundu.