Soykırımın Kadın Tanıkları Paneli: Emine Erdoğan’dan Dünyayı Sarsan Mesajlar

Gazze’de gerçekleri yazan kadın gazetecilere vefa, Batı medyasının bilgi ablukasına sert eleştiri

AK Parti Siirt İl Başkanlığı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan hanımefendi'nin katılımıyla gerçekleştirilen “Soykırımın Kadın Tanıkları: Gazze'de Medya ve Direniş” panelindeki çarpıcı açıklamaları kamuoyuyla paylaştı. Panelde, Gazze’de yaşanan insanlık dramının en sessiz tanıkları olan kadın gazeteciler, medya manipülasyonları ve küresel bilgi kuşatması tüm yönleriyle ele alındı.

“37 kadın gazeteci, bebeğini karnında taşıyarak ölümün üzerine yürüdü”

Emine Erdoğan, konuşmasında Gazze’de görev yapan cesur kadın muhabirleri anarak şu sözleri vurguladı:

> “Bugün birlikte andığımız 37 kadın gazeteci, haber bölgelerine kimi zaman karnındaki bebeğiyle, kimi zaman da çocuğunu birine emanet ederek koştu.”

Gazze’de göbek bağı bile kesilmeden anneleriyle birlikte öldürülen bebekleri haberleştiren bu kadınların, ölüm tehlikesine rağmen gerçeği dünyaya duyurmak için mücadele ettiğini söyleyen Erdoğan, bu cesaretin tarihe not düşüldüğünü belirtti.

“Bebeklerin ömrü kelebeklerinki kadar olmasın diye gerçeği savundular”

Gazze’de bebeklerin yaşamının savaş uçaklarının gölgesinde birkaç nefeslik bir zamana sığdırıldığını kaydeden Erdoğan, bu acı tabloyu dünyaya göstermek için çalışan kadın gazetecilerin, “yalanın anatomisini” bozan kahramanlar olduğunu ifade etti.

---Bilgi Ablukası, Manipülasyon ve Sessizleştirilen Hakikat

“Katliamlar, bilgi çarpıtılarak meşrulaştırılabiliyor”

Panelde en güçlü vurgu, İsrail’in bilgi akışını manipüle ederek küresel medya düzeni üzerinde kurduğu tahakküme oldu. Emine Erdoğan’ın sert eleştirileri dikkat çekti:

> “Bilgiyi saklayarak, çarpıtarak, dezenformasyona çevirerek katliamlar pekâlâ meşrulaştırılabiliyor.”

Batı’nın ana akım medya organlarının, kendi belirledikleri sesleri bastırıp kendi işlerine gelen söylemleri dünyaya servis ettiğini ifade eden Erdoğan, bunun savaşın görünmeyen cephesi olduğunun altını çizdi.

“Filistinliler oyuncak bebekle propaganda yapıyor” yalanı tüm dünyaya servis edildi

Erdoğan, Batı medyasının vicdanları yaralayan manipülasyon örneklerini şu sözlerle hatırlattı:

> “Bombardımanda ölen çocukların görüntüleri için ‘Filistinliler oyuncak bebekle propaganda yapıyor’ yalanını nasıl tüm dünyaya servis ettiklerini hepimiz gördük.”

Bu sözler, küresel medya mekanizmasının acımasız yüzünü bir kez daha ortaya koydu.

---İsrail’in 70 Yıllık Zulmü ve Hakikati Boğan Abluka

“Aşılamaz denilen tüm sınırları aşabildiklerini dünyaya gösterdiler”

Emine Erdoğan, İsrail’in 70 yılı aşan zulmünün “hiç kimse bunu yapamaz” denilen tüm sınırları defalarca aştığını belirterek, bu nedenle en çok gerçeklerin kayda geçmesinden korktuklarını söyledi.

> “Bu yüzden en çok kalemden, fotoğraf makinelerinden ve mikrofonlardan korkuyorlar.”

İsrail'in sadece insanları değil, gerçeğe giden tüm yolları ablukaya aldığını belirten Erdoğan, hakikatin kuşatma altında bırakılmasının dünya vicdanı için büyük tehdit olduğunu vurguladı.

---Siirt’ten Gazze’ye Uzanan Bir Ses

AK Parti Siirt İl Başkanlığı’nın paylaştığı mesaj büyük yankı uyandırdı

AK Parti Siirt İl Başkanlığı’nın sosyal medya hesaplarında paylaştığı panel görüntüleri, bölge halkında geniş yankı buldu. Paylaşım, sadece siyasi bir mesaj değil; aynı zamanda Gazze’deki insanlık dramına yönelik vicdani bir çağrı niteliği taşıdı.

Siirt gibi kadim medeniyetlere ev sahipliği yapan bir şehrin, dünyanın en karanlık dönemlerinde hakikatin yanında duran kadın gazetecilerin sesine kulak vermesi, toplumdaki duyarlılığın güçlü bir göstergesi olarak değerlendirildi.

--- Hakikatin Peşinde Direnen Kadınlara Saygı

“Soykırımın Kadın Tanıkları” paneli, sadece bir etkinlik değil; gerçeğin, vicdanın ve adaletin sesini yükselten küresel bir çağrı oldu. Gazze’de görev yaparken can veren kadın gazetecilerin fedakârlığı, savaşın ortasında yaşamaya çalışan bebeklerin dramı ve hakikati gizlemeye çalışan medya düzeni, Emine Erdoğan’ın ifadeleriyle bir kez daha gün yüzüne çıkarıldı.

Bu sözler, tarihe bir not değil; insanlığın gerçeğe karşı sorumluluğunu hatırlatan güçlü bir uyarıdır.