Kadim Bir Geleneğin İzinde: Hac Sertifikası Yeniden Hayat Buluyor

Semerşah Grup, Yüzyıllık Hac Şehadetnamesi Geleneğini Modern Çağa Taşıyor

Asırlık Bir Gelenek, Dijital Çağın Gölgesinden Kurtarılıyor

Hac ibadetini tamamlayan Müslümanlar için yüzlerce yıldır verilen hac şehadetnameleri, hem dini bir ibadetin teyidi hem de toplumsal bir şahitlik belgesi niteliği taşıyordu. 11. yüzyıldan bu yana devam eden bu gelenek, teknolojinin ve dijital belgelerin yaygınlaşmasıyla son yıllarda unutulma tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştı.

Semerşah Grup, bu kıymetli geleneğin yok olup gitmesine razı olmayarak harekete geçti. 2025 yılı itibarıyla hac ibadetini Semerşah organizasyonuyla gerçekleştiren hacı adaylarına, özel olarak tasarlanan ve tarihi esintiler taşıyan hac sertifikaları takdim edilmeye başlandı.

Hac Sertifikası Nedir? Manevi Değeri Nereden Geliyor?

Hac sertifikası; kişinin Allah’ın davetine icabet ettiğine, hac farizasını yerine getirdiğine dair bir şahitlik belgesidir. Osmanlı döneminde bu belgeler, kadı huzurunda düzenlenen vekâletnamelerle resmi kayıtlara girerdi. Yalnızca ibadetin tamamlandığını belgelemekle kalmaz, aynı zamanda hac yolculuğunun bir hatırası, manevi bir mirası olurdu.

Bugün birçok yaşlı hacı, evlerinde çerçevelenmiş bu belgeleri hâlâ gururla saklamakta. Ancak yeni nesil için bu belgeler yalnızca bir anı değil; köklerle bağ kurmayı sağlayan manevi bir köprü anlamı taşıyor.

Tarihi Belgeler Mekke’de Sergileniyor

Semerşah Grup, yalnızca belge vermekle yetinmedi. Aynı zamanda tarihi hac şehadetnamelerinden oluşan özel bir sergiyi de Mekke’deki otellerinde hayata geçirdi. Bu sergide Hicri 602 tarihli, yani 1206 yılına ait bir belge ile Osmanlı ve Cumhuriyet döneminden onlarca orijinal örnek yer alıyor.

Ziyaretçilere sunulan belgeler arasında Türk ve İslam Eserleri Müzesi’nde muhafaza edilen nadide parçaların kopyaları da bulunuyor. Tüm belgeler, Türkçe açıklamaları ile birlikte sergilenerek hacı adaylarının geçmişle bağ kurmasına imkân tanıyor.

Ali Alış: “Amacımız Unutulanı Hatırlatmak, Manevi Değeri Yaşatmak”

Semerşah Grup Hac & Umre Değerler Eğitimi Müdürü Ali Alış, konuyla ilgili açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

> “Hac ibadeti hem fiziksel bir yolculuktur hem de ruhani bir yenilenmedir. Bu ibadeti yerine getiren insanların ellerinde somut bir belge olması, onların bu yolculuğu hem kendilerine hem de nesillerine anlatabilmelerini sağlar. Biz Semerşah olarak, geçmişin bu güzel uygulamasını çağın şartlarına uygun şekilde yeniden canlandırıyoruz.”

Hacıların Gözünden: “Dedemden Gördüğüm Belgenin Aynısı”

14 yıl boyunca hac kurasında çıkmayı bekleyen Mustafa Çimen, duygularını şöyle ifade etti:

> “Semerşah otelinde sergilenen belgelerden biri, dedemin 1975’te getirdiği sertifikaya o kadar benziyordu ki çok duygulandım. Böyle bir hizmetin sunulması, ibadetimize ayrı bir anlam kattı. Bu sertifikayı ömür boyu saklayacağım, çocuklarıma bırakacağım.”

Yeni Nesillere Aktarılan Manevi Bir Miras

Semerşah Grup’un sunduğu hac sertifikaları, yalnızca bir kağıt parçası değil. Aynı zamanda ibadetin delili, bir neslin inançla çıktığı yolculuğun nişanesi ve gelecek kuşaklara bırakılan değerli bir hatıra.

Bu özel belgelerin Arafat vakfesi ve ziyaret tavafı sonrası takdim edilmesi planlanıyor. Böylece hacılar, ibadetlerini tamamlamış olmanın huzuruyla birlikte manevi değeri yüksek bir belgeye de sahip olacaklar.

Sonuç: Gelenekten Geleceğe Taşınan Ruhani Bağ

Semerşah Grup’un attığı bu adım, tarihi belgelerin modern toplumda da değerli olabileceğini gözler önüne seriyor. Dijitalleşen dünyada unutulan kadim değerleri yeniden yaşatmak, yalnızca nostalji değil, aynı zamanda kültürel bir sorumluluk.

Hac ibadetini tamamlayan her bireyin yüreğinde bir anı, evinde bir belgeyle geri dönmesi; inançla, saygıyla ve sorumlulukla yaklaşılmış bir hizmetin sonucudur.