İstanbul’da yürütülen geniş çaplı soruşturma, iş dünyasında büyük yankı uyandırdı. Can Holding bünyesinde faaliyet gösteren şirketlerin, yasa dışı yollarla elde edilen gelirleri aklamak için kullanıldığı iddiası soruşturmanın merkezine oturdu.

Küçükçekmece 4. Sulh Ceza Hakimliği, MASAK raporları ve kolluk kuvvetlerinin bulguları doğrultusunda, holding bünyesindeki tam 121 şirkete kayyum atanmasına karar verdi. Bu şirketlerin yönetimi artık Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun (TMSF) kontrolünde olacak.

Suçlamalar Ağır

Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmada, holdingin “suç örgütü kurmak”, “kaçakçılık”, “dolandırıcılık” ve “kara para aklama” suçlarıyla ilişkilendirildiği öne sürülüyor. İddialara göre yapılanmalar, Kemal Can ve Mehmet Şakir Can liderliğinde yürütülüyordu.

Denetimi Zorlaştırmak İçin “Şirketler Ağı”

Dosyaya giren raporlarda, aynı faaliyet alanında sürekli yeni şirketler kurularak denetim mekanizmalarının etkisiz hale getirildiği, yönetim kurullarının sık sık değiştirilerek sorumluluğun parçalandığı belirtildi. Bu yöntemle hukuki yaptırımlardan kaçış hedeflendiği ifade edildi.

Sahte Sermaye Artışları

MASAK tespitlerine göre, ticari faaliyeti olmayan bazı şirketlerde nakit sermaye artırımı yapılmış gibi gösterildi. Kaynak olarak “ortaklara borçlar” hesabı yazıldı ancak bu hesapların gerçeği yansıtmadığı ortaya çıktı. Yatırımların ise 7256 sayılı Varlık Barışı Kanunu üzerinden sisteme sokulduğu, bunun da aslında yasa dışı gelirleri “meşru” hale getirme planı olduğu kaydedildi.

Suç Gelirlerinin Yönlendirildiği Sektörler

Raporda en çarpıcı noktalardan biri, kara paranın eğitim, medya, finans ve enerji gibi stratejik sektörlere aktarılması oldu. Şirket alımları, hisse devirleri ve yatırımlar yoluyla hem ekonomik güç kazanıldığı hem de toplum nezdinde sahte bir meşruiyet imajı oluşturulmaya çalışıldığı belirtildi.

 Gündemdeki Büyük Soru

Soruşturmanın ardından kamuoyunda şu sorular tartışılıyor:

Bu şirketler ağı başka hangi kurumlarla bağlantılıydı?

Suç gelirlerinin akışında kimler rol aldı?

Yeni kayyum süreci neleri ortaya çıkaracak?

Cevaplar, önümüzdeki günlerde yapılacak açıklamalarla netlik kazanacak. Ancak şimdiden, “Türkiye’nin son yıllardaki en büyük kara para dosyası” olarak tanımlanan bu soruşturma, iş dünyasında büyük bir deprem etkisi yarattı.