Artık markalar, yüksek indirim oranlarını tek ürün yerine, ikinci ürün alımına özel kampanyalarla sunmaya başladı.

Ticaret Bakanlığı’nın 2022’de yürürlüğe koyduğu yeni yasal düzenleme, markaların en düşük fiyat referansını son 30 gün içerisinden almak zorunda olduğunu belirtiyor. Bu düzenleme, tüketicilerin karşısına çıkan indirimlerin gerçek değerini daha net ortaya koymayı amaçlasa da, uygulamada markaların indirim oranlarını şişirmesini engellemek için önemli bir sınır getiriyor.

Örneğin; 100 TL olan bir ürün, önce yüzde 30 indirimle 70 TL’ye düşerken, fiyatın daha da 60 TL’ye çekilmesi halinde indirim oranı yüzde 40 olarak değil, sadece yüzde 15 olarak hesaplanıyor. Bu durum, alışılmış “büyük indirim” algısını değiştirmiş durumda.

İkinci Üründe Büyük İndirim Stratejisi

Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel, mevcut enflasyon ve piyasa koşullarında eski indirim kurallarının işlevini yitirdiğini belirterek, firmaların yeni dönemde özellikle ikinci ürün alımlarında yüzde 50’ye varan indirimlerle tüketiciyi teşvik etmeye çalıştığını söyledi.

Ancak bu yeni uygulama, tüketici temsilcilerinden eleştiriler alıyor. Tüketiciyi Koruma Derneği (TÜKODER) Genel Başkanı Aziz Koçal, bu yöntemin tüketiciyi ihtiyacı olmayan ürünleri almaya yönlendirdiğini savunuyor. Koçal, “Fiyatların önce şişirilip ardından indirim yapılıyor gibi gösterilmesi şeffaflık ilkesine aykırı. Bu durum mevzuat dışı ve tüketiciyi yanıltıcı” diye konuştu.

Sektör temsilcileri ile tüketici hakları savunucuları arasındaki bu tartışma, perakende sektöründe indirim uygulamalarının geleceğini ve tüketici davranışlarını yakından etkileyecek gibi görünüyor. Markaların bu yeni stratejiye nasıl devam edeceği ve tüketicinin tepkisinin nasıl şekilleneceği önümüzdeki dönemin merak edilen başlıkları arasında.