14297,41%1,00
42,69% 0,00
50,18% 0,08
5921,49% 0,34
9539,73% 0,61
Türkiye’de kredi kartı kullanımı hızla artarken, borçların zamanında ödenmemesi giderek büyüyen bir sorun haline geliyor. Artan faiz oranları ve günlük harcamaların yükselmesi, birçok vatandaşı ödeme güçlüğüne sürüklüyor. Uzmanlar, kredi kartı borcunu üç ay boyunca ödemeyenler için yasal takip sürecinin kaçınılmaz olduğunu hatırlatıyor.
İlk ay gecikme: Banka, borçluya hatırlatma mesajı ve ihtar gönderiyor.
İkinci ay: Gecikme faizi devreye giriyor. Borç kapatılmazsa idari takip ihtimali gündeme geliyor.
Üçüncü ay: Borç hâlâ ödenmezse bu kez yasal takip süreci başlıyor. Banka avukatları devreye giriyor ve borçlu hakkında icra takibi açılabiliyor.
Borçların ödenmemesi yalnızca icra tehdidiyle sınırlı kalmıyor. Bu aşamada kişinin kredi notu hızla düşüyor, bankalar nezdinde “riskli müşteri” konumuna geliyor. Kara listeye giren vatandaşların, yeni kredi ya da kredi kartı başvuruları çoğunlukla reddediliyor.
Uzmanlara göre, üç ay borç ödememek yalnızca kısa vadeli finansal baskılar yaratmıyor; uzun vadede kişinin ticari ve bireysel hayatını da olumsuz etkiliyor. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verileri, borcunu düzenli ödeyemeyenlerin sayısının her geçen gün arttığını ortaya koyuyor.
Ekonomistler, ödeme güçlüğü yaşayan vatandaşlara bankalarıyla iletişime geçerek taksitlendirme veya yapılandırma talep etmeleri yönünde çağrı yapıyor. Bu yöntemle hem icra süreci başlamadan çözüm bulunabiliyor hem de kredi notunun daha fazla zarar görmesi önlenebiliyor.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.