İletişim Başkanı Altun'dan sert açıklama: "Bu saldırı, insanlığa ihanettir"
İsrail, bir kez daha uluslararası hukuku ve insan haklarını hiçe sayarak Gazze'ye insani yardım ulaştırmak amacıyla yola çıkan Madleen isimli sivil yardım gemisini hedef aldı. Gemide yalnızca temel insani yardım malzemeleri bulunmasına rağmen yapılan saldırı, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de büyük infial yarattı.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada saldırıyı sert sözlerle kınadı. Altun, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"İsrail'in Gazze'ye insani yardım ulaştırmak amacıyla yola çıkan sivil Madleen gemisine yönelik saldırısı, uluslararası hukukun ve insan haklarının açıkça bir ihlalidir. Bu alçak saldırıyı en güçlü şekilde kınıyoruz."
Altun açıklamasının devamında, İsrail yönetiminin Gazze'ye yönelik kuşatmayı daha da sertleştirerek insanlık dışı bir noktaya taşıdığını belirtti:
"Siyonist İsrail yönetimi, temel insani yardımların dahi Gazze'ye ulaşmasına tahammül edemediğini bir kez daha göstermiştir."
İletişim Başkanı, Gazze'de aylardır sürdürülen yıkım ve sivilleri hedef alan saldırıların sadece bölgesel değil, küresel bir tehdit haline geldiğini ifade etti:
"Gazze'de aylardır sürdürülen sistematik yıkım ve katliamlar, hiçbir ahlaki ve hukuki ölçü tanımayan bir terör devleti ürünüdür. Kadınların, çocukların, yaşlıların hedef alındığı bu pervasız saldırılar artık sadece Filistin'in değil, tüm insanlığın meselesidir."
Altun'un açıklamasındaki en çarpıcı ifadelerden biri ise, İsrail'in uygulamalarını "küresel güvenliği tehdit eden miksere" benzetmesiydi:
"İsrail yönetimi, 20 ayı aşkın süredir uyguladığı vahşet ile bölgesel barışı tehdit eden, küresel güvenliği riske atan bir miksere dönüşmüştür. Bu gerçeği görmezden gelen, sessiz kalan veya tepkisiz kalan her tutum, bu suça ortak olmak anlamına gelir."
Türkiye'nin tavrının net olduğunu vurgulayan Altun, çağrısını şu sözlerle yineledi:
"Türkiye olarak bu vahşetin durdurulması, Gazze'ye insani yardımların kesintisiz ulaşması ve bölgede adil bir barışın tesisi için çağrımızı yineliyoruz. Uluslararası camiayı ve tüm insanlığı bu çığlığa kulak vermeye, somut adım atmaya davet ediyoruz."
İsrail'in sivillere, gazetecilere, hastanelere ve şimdi de yardım gemilerine yönelik saldırıları, dünya genelinde geniş yankı uyandırmaya devam ediyor. Ancak bu vahşete karşı somut adımların atılması konusunda uluslararası toplumun sessizliği dikkat çekiyor.
Türkiye'nin çağrısı yalnızca bir kınama değil; insanlık onurunu ve evrensel hukuk değerlerini savunma çağrısıdır.