Güneydoğu Anadolu’nun kalbinde yer alan Siirt, asırlardır huzurun, kardeşliğin ve maneviyatın şehri olarak anılıyor.
Tarih boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapan şehir; inanç, kültür ve hoşgörü mozaiğiyle Türkiye’nin en köklü şehirlerinden biri olma özelliğini taşıyor.

 Tarihi ve Manevi Zenginliğiyle Siirt

Siirt’in her köşesi, derin bir tarih ve maneviyat izleri taşır.
Veysel Karani Türbesi, Tillo’daki İbrahim Hakkı Hazretleri’nin Güneş Hadisesi, Gavs-ı Bilvanisî ve Şeyh Abdülhakim El-Hüseynî Hazretleri’nin ilim ve irfan mirası, şehri adeta bir maneviyat merkezi haline getiriyor.

Bu yönüyle Siirt, sadece taş binalardan oluşan bir şehir değil; gönüllere dokunan bir kültür ve inanç diyarıdır.

 Kardeşlik Kültürüyle Yoğrulmuş Toplum

Siirt, yüzyıllardır Türk, Kürt, Arap ve farklı etnik unsurların aynı sofrada oturduğu, aynı ezan sesinde buluştuğu bir kardeşlik şehridir.
Düğünlerde, taziyelerde, bayramlarda ve toplumsal dayanışma günlerinde yaşanan birlik ruhu, şehrin karakterini oluşturan en güçlü değerdir.

“Siirt, farklılıklarıyla değil; birlikteliğiyle güzeldir.”

 Doğal Güzelliklerin ve Sessiz Huzurun Adresi

Şehrin doğası, Botan Vadisi’nin büyüleyici manzarası, Billoris ve Hesta kaplıcaları, Zivzik narı bahçeleri ve menengiç kahvesinin kokusu ile ziyaretçilerine huzur verir.
Siirt’e gelen herkes, hem kalbinin hem de zihninin dinlendiği bu topraklarda kendini evinde hisseder.

 Huzurun Başkenti Olmaya Devam Ediyor

Bugün Siirt, hem tarihi kimliğiyle hem de gelişen şehir yapısıyla barışın, üretimin ve kardeşliğin sembolü olmaya devam ediyor.
Yerli yönetimlerin, sivil toplum kuruluşlarının ve halkın ortak çabasıyla şehir, geleceğe umutla yürüyen bir model kent haline geliyor.

 Birlik, Bereket ve Barışın Şehri Siirt

Yüzlerce yıldır medeniyetlerin, alimlerin, dervişlerin ve yiğit insanların harmanlandığı Siirt,
bugün de “birlikte yaşamanın en güzel örneklerinden biri” olarak Türkiye’nin her köşesine örnek oluyor.

Huzurun ve kardeşliğin kadim şehri Siirt, gönüllerde yaşamaya devam ediyor.