Doğu Anadolu’nun yüksek yaylalarında yazı serin serin geçiren göçerler, havaların soğumasıyla birlikte yeniden Siirt’in sıcak topraklarına dönüş hazırlığında. Van, Bitlis, Muş ve Ağrı’dan binlerce koyun ve keçiyle yola çıkan göçerler, adeta “trafik canavarı değil, trafik koyunu” modunda ilerliyor!

“Yaylada yaz güzeldi ama şimdi mont zamanı”

Göçerler, bu yıl yaylalarda bol yağış ve bereketli ot sayesinde iyi bir sezon geçirdiklerini söylüyor. Ancak dönüş yolculuğu, deyim yerindeyse bir dayanıklılık maratonu.
Bir göçer, gülerek şöyle diyor:

“Yaylada ot bitti, keçi sıkıldı. Şimdi dönüş zamanı! Ama bu yollar... sanki dağ değil, dağ üstü dağ!”

Kimi sürüsünü dağ patikalarından indiriyor, kimi ana yola mecburen çıkıyor. Bu da şehir merkezlerinde “trafikte koyun kalabalığı uyarısı” anlamına geliyor.

Koyunlar sabırlı, keçiler aceleci!

Göçerlerin en büyük sınavı: soğuk hava, yaban hayvanları ve… sabırsız keçiler!

“Koyunlar uslu ama keçiler sanki ralliye katılmış gibi önden kaçıyor,” diyen bir göçer,
“Her dönüşte en az iki keçi erken davranır, sonra biz de peşinden koşarız,” diye gülüyor.

Güzergâh: Yayladan Siirt’e, molalar: Her yeşil alan!

Dönüş süreci ortalama iki ay sürüyor. Göçerler yol boyunca küçük molalarla ilerliyor.
Kimi zaman kahvaltı, kimi zaman “koyun selfie molası”.
Bazı sürülerse köylerin içinden geçerken çocukların ilgi odağı oluyor — keçilerle selfie çektiren minikler, göç yolunun eğlencesi!

Göçerlerin zorlu ama bir o kadar da renkli yolculuğu, Doğu’nun doğallığını ve azmini yansıtıyor.
Bu yolculukta yollar, hem toynak hem de sabır istiyor.
Ve göçerler, her yıl olduğu gibi bu yıl da “keçilerin hızına, koyunların huzuruna” yetişmeye çalışıyor.