Suçlamaları reddeden sanık, “Eşim kendi kendine öldü, ben uyuyordum” dedi. Mahkeme, davayı ileri bir tarihe erteledi.

OLAY GECESİ
12 Şubat 2025’te gece saatlerinde evden yükselen sesler üzerine aile üyeleri daireye girdi. Genç kadın Sibel Güler’in hareketsiz halde yatması üzerine sağlık ekiplerine haber verildi. Olay yerine gelen ekipler, Güler’in hayatını kaybettiğini belirledi. Eşi Sercan Güler gözaltına alındı ve çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

OTOPSİ RAPORU: BOĞMA VE AĞIZ KAPATMA
Adli Tıp Kurumu’nun hazırladığı raporda, Sibel Güler’in boynuna baskı uygulanması ve ağzının elle kapatılması nedeniyle hayatını kaybettiği tespit edildi.

SANIK: “BEN SUÇLU DEĞİLİM”
Mahkemede savunma yapan sanık Güler, “Eşim kendi kendine öldü. Tartışma veya kavga olmadı. Nefes almadığını fark edince kontrol etmek için parmağımı ağzına koydum. Otopsi raporundaki boyun baskısı bundan kaynaklanıyor olabilir” dedi. Sanık ayrıca akıl sağlığı sorunları yaşadığını öne sürerek “5 ay Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde yattım” ifadelerini kullandı.

ÇOCUĞUN TANIKLIĞI
Sanığın çocuğu N.Y.G. ise duruşmada çarpıcı ifadeler verdi: “Babam, ‘Kurban olduğum Allah’ım suçumu affet’ diye bağırıyordu. Annemi çağırdım ama cevap vermedi.”

“KAPI KİLİTLİYDİ”
Sanığın kardeşi Serdar Güler de tanık olarak verdiği ifadede, “Eve girdiğimizde Sercan seccadenin üzerinde sinir krizi geçiriyordu. Kapı kilitliydi, anahtar onun elindeydi. Kapıyı açınca Sibel’in cansız bedeniyle karşılaştık” dedi.

MAHKEME KARARI
Mahkeme heyeti, sanık hakkında yeniden akıl sağlığı raporu alınması talebini reddetti. Eksik hususların giderilmesi için duruşma ileri bir tarihe ertelendi.