9452,32%-1,67
38,01% 0,12
41,00% -0,25
3766,19% 0,95
5982,04% 0,00
Oxford Üniversitesi ve diğer araştırma kurumlarından bilim insanları, İngiltere BioBank veritabanında yer alan 500 bin kişinin sağlık verilerini ve ölüm oranlarını analiz etti. Araştırmada, bireylerin yaşam koşulları, sigara kullanımı ve meslek durumu gibi çevresel etkenlerin sağlık üzerindeki etkileri incelendi. Harvard Üniversitesi’nden Dr. Austin Argentieri, çevresel faktörlerin hastalık riskini artırmada genetikten çok daha belirleyici olduğunu vurguladı.
Araştırma kapsamında incelenen 164 çevresel faktörden 85’inin erken ölüm riskiyle doğrudan bağlantılı olduğu keşfedildi. Özellikle çocukluk döneminde annenin sigara içmesi, 10 yaşında kısa boylu olmak ve düşük gelir gibi unsurların sağlığı olumsuz etkileyebileceği belirlendi.
Çalışmaya göre, genetik faktörlerin 22 büyük hastalık üzerindeki etkisi yalnızca %2 seviyesinde kalırken, çevresel etkenlerin erken ölüm riskindeki rolü %17 olarak ölçüldü. Akciğer, kalp ve karaciğer hastalıklarının gelişiminde çevresel faktörlerin etkisi daha büyükken, meme kanseri, prostat kanseri ve demans gibi hastalıklarda genetik faktörlerin daha baskın olduğu görüldü.
Dr. Austin Argentieri, çevresel faktörlerin daha iyi anlaşılması için yapılan yatırımların halk sağlığı üzerinde önemli iyileştirmeler sağlayabileceğini belirtti. Cambridge Üniversitesi’nden Dr. Stephen Burgess ise, “Genetik geleceğimizi belirlemez, ancak çevresel faktörler kaderimizi şekillendirebilir” diyerek bu etkenlerin kritik rolüne dikkat çekti.
Çalışmada bazı kısıtlamalar olduğu da ifade edildi. Çevresel faktörler yalnızca belirli bir zaman diliminde ölçüldüğü için uzun vadeli etkileri tam olarak değerlendirilemedi. Ayrıca, bulguların farklı ülkelerde değişiklik gösterebileceği ve tüm çevresel etmenlerin araştırmaya dahil edilmediği belirtildi.
Bu araştırma, sağlıklı bir yaşam sürdürebilmek için çevresel faktörlere daha fazla önem verilmesi gerektiğini ortaya koyuyor. Genetik mirasımızın ötesinde, yaşam tarzımız ve çevremizdeki koşullar sağlık üzerinde belirleyici bir rol oynuyor.