AİHM’DEN DEMİRTAŞ KARARI: “TUTUKLULUK SİYASİ AMAÇLIDIR” — DEM PARTİ’DEN TAHLİYE ÇAĞRISI

 AİHM, SELAHATTİN DEMİRTAŞ HAKKINDAKİ KARARINI KESİNLEŞTİRDİ

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), bugün yaptığı görüşmede, Türkiye hükümetinin Selahattin Demirtaş’ın haksız tutukluluğuna ilişkin karara yaptığı itirazı reddetti. Böylece, 8 Temmuz 2025 tarihli AİHM kararı kesinleşmiş oldu.

Söz konusu karar, Demirtaş’ın Kobanî Davası kapsamındaki tutukluluğunun hukuki değil, siyasi saiklerle sürdürüldüğünü vurguluyor. AİHM, daha önceki kararında da Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 5. ve 18. maddelerini ihlal ettiğini belirterek Demirtaş’ın derhal serbest bırakılması gerektiğine hükmetmişti.

--- HUKUKİ SÜRECİN ARKA PLANI

AİHM, 8 Temmuz 2025’te verdiği kararında Demirtaş’ın tutukluluğunun “demokratik çoğulculuğu bastırmak” amacıyla devam ettirildiğini kaydetmişti. Mahkeme ayrıca Türkiye’yi 55 bin avro tazminat ödemeye mahkûm etmişti.
Ancak Ankara hükümeti, bu karara 8 Ekim’de itiraz etmişti. Bugün yapılan görüşmede bu itiraz reddedilince karar kesinleşti.

Bu gelişmeyle birlikte AİHM, Türkiye’ye Demirtaş’ın tutukluluğunun Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı olduğunu bir kez daha tescillemiş oldu.

--- DEM PARTİ’DEN AÇIKLAMA: “ARKADAŞLARIMIZ DERHAL SERBEST BIRAKILMALIDIR”

DEM Parti Merkez Yürütme Kurulu tarafından 3 Kasım 2025’te yapılan yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi:

> “AİHM’in bugünkü görüşmesinde iktidarın itirazı reddedilmiş, böylece Demirtaş hakkındaki karar kesinleşmiştir.
Başta Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ olmak üzere tüm arkadaşlarımızla ilgili bugüne kadar verilmiş çok sayıda AİHM kararı dikkate alınmalı ve 8 Temmuz 2025 tarihli bu kesinleşen karar gözetilerek derhal serbest bırakılmalıdır.”

Açıklamada ayrıca, AİHM kararlarının sadece hukuki bir zorunluluk değil, aynı zamanda Türkiye’nin uluslararası yükümlülüğü olduğu hatırlatıldı.

--- SELAHATTİN DEMİRTAŞ’TAN MESAJ: “KARDEŞLİK HUKUKU HER ŞEYDEN KIYMETLİDİR”

AİHM kararının ardından Selahattin Demirtaş, cezaevinden el yazısıyla bir mesaj gönderdi. Demirtaş mesajında şu ifadelere yer verdi:

> “AİHM kararı elbette önemlidir ve hukuken bağlayıcıdır. Ancak sadece bizim açımızdan değil, 86 milyon yurttaşımız açısından da ‘kardeşlik hukuku’ her şeyden kıymetlidir.
Kardeşlik hukuku da eşitçe, özgürce, adaletle ve barış içinde bir arada yaşamamızı perçinleyecek sosyal, ekonomik, hukuki çalışmalarla güçlenir.

Meseleleri yenmek, yenilmek, kin ve intikam kavramları üzerinden değil; ortak geleceğimiz için ortak akıl kavramı üzerinden ele almak gerekir.

Atılacak her adımın barışa, huzura ve refaha hizmet etmesi dileğiyle; özgür günlerde görüşebilmek umuduyla selam ve sevgilerimi gönderiyorum.”

--- ULUSLARARASI VE SİYASİ YANKILAR

Kararın kesinleşmesi, Türkiye’nin Avrupa Konseyi nezdindeki yükümlülükleri açısından büyük önem taşıyor. Avrupa Birliği ve uluslararası insan hakları kuruluşlarının da konuyu yakından takip ettiği belirtiliyor.

Siyasi çevreler kararı iki yönlü değerlendiriyor:

Hukuk çevreleri, AİHM kararının uygulanmasının hukuk devleti açısından bir “turnusol testi” olduğunu savunuyor.

Hükümet yanlısı yorumlarda ise AİHM kararının “bağımsız Türk yargısının alanına müdahale” olarak görüldüğü ifade ediliyor.

---Bu karar, yalnızca bir tutukluluk dosyası değil; Türkiye’nin hukuk devleti anlayışı, ifade özgürlüğü ve yargı bağımsızlığına dair uluslararası arenada nasıl algılandığının da bir göstergesi oldu.

Demirtaş kararı, AİHM’in Türkiye’ye ilişkin verdiği en kritik insan hakları kararlarından biri olarak tarihe geçti.
Şimdi gözler, yerel mahkemelerin bu kararı nasıl uygulayacağına çevrilmiş durumda.