Bu dersle birlikte öğrencilerin yalnızca alışverişi değil, tüketim kültürünü, haklarını ve sorumluluklarını da öğrenmesi hedefleniyor.

 Erken Yaşta Tüketici Bilinci

Milli Eğitim Bakanlığı’nın hazırladığı bu yeni ders, çocuklara günlük yaşamda karşılaştıkları tüketim kararlarında “doğru seçim yapma, aldatıcı reklamlara karşı farkındalık kazanma ve tasarruf bilinci oluşturma” gibi konularda rehberlik edecek.

Dersin temel amacı yalnızca bilgisel farkındalık değil; aynı zamanda öğrencilerde etik değerler, sürdürülebilirlik ve adil ticaret bilinci oluşturmak.
Uzmanlara göre, bu adım gelecekte hem bilinçli vatandaş hem de bilinçli üretici profilinin gelişmesine katkı sağlayacak.

 Haklarını Bilen, Sorumluluk Sahibi Nesiller

Yeni müfredatta yer alacak konular arasında şunlar öne çıkıyor:

Tüketici Hakları Kanunu’nun temel ilkeleri

Ürün güvenliği, garanti, iade ve şikâyet mekanizmaları

Reklam okuryazarlığı ve dijital alışveriş güvenliği

Bilinçli tasarruf, sürdürülebilir tüketim ve çevre koruma

Bu sayede çocuklar yalnızca “alışveriş yapan bireyler” değil, haklarını bilen ve koruyan vatandaşlar olarak yetiştirilecek.

 Kırılgan Gruplara Özel Koruma

2026 programında dikkat çeken bir başka başlık da yaşlılar, engelli bireyler ve düşük gelirli vatandaşlar için geliştirilecek özel koruma mekanizmaları.
Bu sayede, toplumun en hassas kesimlerinin mağduriyet yaşamaması ve güvenli bir tüketim ortamı sağlanması amaçlanıyor.

Tüketiciyi koruyan mevcut mevzuatın da güncelleneceği belirtilirken, yeni düzenlemelerle birlikte tüketici mahkemeleri ve arabuluculuk süreçleri de dijitalleştirilecek.

 Sadece Zorunlu Değil, Seçmeli Derslerde de Yer Alacak

“Bilinçli Tüketici” dersi yalnızca ilkokul müfredatıyla sınırlı kalmayacak.
Ortaöğretim düzeyinde uygun seçmeli derslerde de bilinçli tüketim, finansal farkındalık ve hak bilinci temaları işlenecek.

Böylece öğrenciler hem zorunlu hem de seçmeli derslerde tüketim davranışlarını sorgulayan, araştıran, hak arayan bireyler haline gelecek.

 Avrupa’da da Benzeri Uygulamalar Var

Bu girişim, birçok Avrupa ülkesinde yürütülen “Tüketici Eğitimi” programlarıyla benzerlik taşıyor.

Finlandiya ve Almanya gibi ülkelerde, öğrenciler 10 yaşından itibaren “Tüketici Hakları ve Finansal Okuryazarlık” dersleri alıyor.

Türkiye de bu adımla, hem sürdürülebilir kalkınma hedefleriyle uyum sağlıyor hem de ekonomik okuryazarlığı artırmayı hedefliyor.

 Toplumdan İlk Yorumlar

Veliler bu kararı “gelecek nesiller için yerinde bir adım” olarak değerlendirirken, öğretmenler dersin uygulamalı ve proje tabanlı olarak işlenmesinin önemine dikkat çekiyor.
Ekonomi çevreleri ise, uzun vadede bu bilincin piyasalarda daha şeffaf, güvenli ve etik bir tüketim ortamı oluşturacağı görüşünde.

2026 itibarıyla başlayacak “Bilinçli Tüketici” dersiyle birlikte Türkiye, tüketici haklarını sadece yetişkinlere değil, çocuklara da öğreten ilk ülkelerden biri olma yolunda ilerliyor.
Bu adım, geleceğin Türkiye’sinde hem vatandaşların hem de üreticilerin daha adil, bilinçli ve sorumluluk sahibi bir ekonomik kültüre sahip olmasını sağlayacak.