Türkiye'de milyonlarca engelli vatandaşın istihdam alanında yaşadığı zorluklara çözüm için önemli bir adım geliyor. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), 2026 yılı itibarıyla iş dünyasında yepyeni bir dönemi başlatıyor.
Yeni uygulamayla birlikte, "Otomatik Radar Sistemi" adını taşıyan dijital izleme altyapısı sayesinde engelli istihdam kotasını doldurmayan işverenler anında tespit edilecek.
Sistem sadece uyarı vermekle kalmayacak; aynı anda cezai süreçleri otomatik başlatacak. Üstelik cezalar da mevcut düzeyin iki katına kadar artırılabilecek.
Resmî verilere göre Türkiye'de 2 milyon 511 bin 950 engelli vatandaş bulunuyor. Bunların 775 bini ağır engelli statüsünde.
Ancak buna rağmen, özel sektördeki engelli kontenjanlarının önemli bir kısmı hâlâ boş.
Mevzuata göre, 50 ve üzeri çalışanı olan işverenlerin personelinin en az yüzde 3'ünü engelli bireylerden oluşturması gerekiyor. Ancak mevcut beyan sistemi, bu yükümlülüğün kolayca ihmal edilmesine yol açıyor.
İşte tam bu noktada SGK'nın yeni otomatik radar sistemi devreye girecek.
SGK tarafından geliştirilen "Çalışan Bildirim Sistemi", işverenleri anlık olarak tarayacak.
2026'dan itibaren aktif hale gelecek bu sistemde:
Engelli çalıştırma zorunluluğu olan tüm işverenler SGK veri tabanında otomatik olarak kontrol edilecek,
Eksik istihdam durumunda sistem cezai süreci kendiliğinden başlatacak,
Böylece "beyanla bildirim" dönemi resmen sona erecek.
Yani artık engelli kotasından kaçış yok.
Denetimler tamamen dijitalleşecek, cezalar ise doğrudan sistem tarafından uygulanacak.
SGK uzmanı İsa Karakaş'ın değerlendirmesine göre, hâlihazırda kotayı doldurmayan işverenlere her engelli ve her ay için 30 bin 81 TL ceza uygulanıyor.
Yeni sistemle birlikte bu tutarın, yeniden değerleme oranıyla yüzde 25,49 artması ve cezaların iki katına kadar çıkması bekleniyor.
Bu cezalar sadece özel sektörle sınırlı değil; kamu kurumları da aynı yükümlülüğe tabi tutulacak.
Engelli veya eski hükümlü çalıştırmayan kamu kurumları da aynı oranda yaptırımla karşılaşacak.
Sistem, sadece cezayı değil fırsatı da beraberinde getiriyor.
Yeni dijital model sayesinde binlerce engelli vatandaşın istihdama katılımı bekleniyor.
Bu sayede iş dünyasında hem şeffaflık artacak hem de engelli kotasının kâğıt üzerinde kalması engellenecek.
Uzmanlar, yeni düzenlemenin yalnızca bir yasal zorunluluk değil, aynı zamanda toplumsal farkındalığı güçlendiren bir vicdani sorumluluk olduğunu vurguluyor.
Çalışma hayatında fırsat eşitliğinin gelişmesiyle birlikte hem işveren hem çalışan açısından daha adil bir istihdam modeli hedefleniyor.
2026 itibarıyla başlayacak sistem, Türkiye'de işveren denetiminde bir milat olarak değerlendiriliyor.
Engelli istihdamı artık sadece bir yasal yükümlülük değil, dijital sistemle anlık izlenen bir zorunluluk haline geliyor.
İşverenler için mesaj net:
"Engelli kotasını doldurmayan, radara takılacak."