İlk evliliğinde aradığı mutluluğu bulamayan Halil Ağa, ikinci evliliğinde de benzer sorunlarla karşılaştı.
Sadece eşleriyle değil, annesiyle gelinler arasındaki anlaşmazlıklarla da mücadele etmek zorunda kalan Halil Ağa'nın hayatı, sürekli süregelen tartışmalar arasında geçti. Aile içindeki bu gerginlikler yıllarca sürdü ve Halil Ağa zamanla bu sıkıntılardan dolayı hastalandı.
Hastalığı ilerleyen Halil Ağa, son günlerinde çektiklerini tarihe kazımak istedi. Dönemin imamına giderek mezar taşına şu sözlerin yazılmasını vasiyet etti:
"Merhum ve mağfûr
İla rahmeti Rabbihi'l-Gafur
Karı dırıltısından vefât eden
Es-Seyyid Halil Ağa
Ruhuna Fatiha
Sene 1260 (1844)"
Bu ilginç mezar taşı yazıtı, Osmanlı'dan günümüze kadar gelen en dikkat çekici aile hikâyelerinden biri olarak anlatılmaya devam ediyor.
