Bir Tabakta Siirt'in Lezzet Mirası: Gazeteci Gözüyle Tadına Doyulmaz Bir Ziyafet
Siirt mutfağı, asırlardır kuşaktan kuşağa aktarılan geleneksel lezzetleriyle Anadolu'nun en özgün mutfaklarından biri olmayı sürdürüyor. Fotoğraftaki tabak da, bu kültürel zenginliğin adeta küçük bir özeti niteliğinde: bumbar dolması, içli köfte, tek kişilik perde pilavı ve az porsiyon büryan kebabı… Her biri, Siirt'in köklü yemek kültürünün farklı yönlerini temsil ediyor.
Siirt'te özellikle kış aylarında sofraların vazgeçilmezi olan bumbar dolması, temizlenmiş kuzu bağırsağının içine pirinç, baharat ve et karışımı doldurularak hazırlanır. Geleneksel usulle pişirildiğinde hem dayanıklılığı hem aromasıyla özel bir lezzet sunar. Bumbar, sabır ve ustalık gerektiren bir yemektir; bu nedenle "yılda bir kez bile yeseniz, unutulmaz" der Siirtliler.
İnce bulgur, et ve baharatla yoğrulup, iç harcı olarak kavrulmuş kıyma ve cevizle doldurulan içli köfte, Siirt mutfağında özel misafirlere ikram edilen en zarif yemeklerden biridir. Dışı çıtır, içi yumuşak bu köfte; Anadolu'nun birçok yerinde yapılsa da Siirt usulüyle farkını hemen belli eder.
Siirt'in adını Türkiye'ye duyuran efsanevi büryan kebabı, tandırda kuzu etinin kendi yağıyla pişmesiyle elde edilir. Bu tabaktaki "az büryan" porsiyonu bile, o tandır kokusunu ve lezzet derinliğini hissettiriyor. Sabah erken saatlerde başlayan büryan servisi, kentin günlük ritminin de bir parçasıdır.
Yufka benzeri hamurun içine pirinç, et, badem ve baharatların özenle yerleştirilmesiyle yapılan perde pilavı, Siirt düğünlerinin ve özel günlerinin vazgeçilmezidir. "Tek kişilik perde pilavı" geleneği ise modern Siirt mutfağının pratik ama anlam dolu bir yorumu olarak sofralarda yer bulmuştur.
Bu dörtlü — bumbar, içli köfte, perde pilavı ve büryan — belki ömür boyu sadece bir kez aynı tabakta buluşabilir. Fakat Siirt kültürünü, misafirperverliğini ve lezzet geleneğini bir tabakta yaşamak isteyenler için bu deneyim bir gastronomik hatıradır.
